Özellikle askeri amaçlarla kullanılan kızılötesi kameralar, gece dahi insanların görünmesini sağlar. Aslında bu kameralar da normal kameralar gibi çalışır, fakat gerçekleşen olay biraz daha farklıdır. Belki de soruyu şu şekilde sormak daha uygundur: Bir şeyler neden kızılötesi kamerada görünür?
Bir Cismi Nasıl Görürüz?
Bir nesnenin görülebilmesi için iki temel durum vardır: Birincisi gündelik hayatta en çok deneyimlediğimiz, bir ışık kaynağından çıkan fotonların, cisimden yansıyarak gözümüze ulaşmasıdır. Cisim ışığın belirli dalga boylarını soğururken, belirli dalga boylarını yansıtır; bu da onun spesifik bir renkte görünmesine sebep olur. İkinci durum ise, kaynağın kendisinin gözlemidir. Kaynak sıcak bir cisimdir ve kendi ışımasını yapar çünkü belirli bir sıcaklığa sahip her cisim ışıma yapar (bkz. Yıldız Astrofiziği: Kara Cisim Işıması).
Cevap da tam olarak burada yatmaktadır. Her cisim, sahip olduğu sıcaklıktan ötürü bir ışıma yapar. Eğer cismin sıcaklığı binlerce dereceyse, bu ışıma görünür dalga boyunda olur. Bu yüzden ısınan bir demir kızarır, daha da ısınırsa parlak bir beyaza döner. Sıcak yıldızların mavi, soğuk yıldızların ise kırmızı olması da bu nedenledir. Çünkü cisim ısındıkça, yüksek enerjili bölgede yaptığı ışıma daha fazla artar. Mavi ışık daha yüksek enerjili olduğundan, mavi yıldızlar kırmızıya göre daha sıcaktır.
*Not: Bazı kızılöte kameralar (basit kullanım için olanlar) üzerlerinde kızılötesi ışık barındıran kameralardır. Birçok kamera aslında yakın kızılötede görme yeteneğine sahiptir. Kızılötesi ışık göndererek, bunu bir aydınlatma aracı olarak kullanır. Böylece gece ortalığı gözle görünecek şekilde aydınlatmadan, ortalığı görmüş olursunuz. Fakat bu yazıda biz bunlardan bahsetmiyoruz, bizim bahsettiklerimiz daha çok termal kameralar.
Hazırlayan: Ögetay Kayalı
Referanslar
1. K. S. De Boer & W. Seggewiss, Stars and Stellar Evolution
2. <http://hyperphysics.phy-astr.gsu.edu/hbase/wien.html>