SafsatalarFelsefe

Safsata: İstisnayı Yıkmak

Tanım: İstisnayı yıkmak ya da dicto secundum quid ad dictum simpliciter (dicto simpliciter), genel bir kuralı tüm durumlara uygulamaya çalışırken, açıkça var olabilecek istisnaların görmezden gelinmesidir. Sıklıkla, bir kuralın ya da yasanın, mükemmel ve yıkılamaz olması düşüncesinden kaynaklanır. Halbuki her kural ve yasanın, bazı istisnaları olabilir. İstisnai durumun varlığı, olayla karşılaşıldığı zaman rasyonalist bir yaklaşımla anlaşılabilir. Bunun için, istisnaların daima olabileceğini unutmamak gerekiyor.

Örnek 1:

İncil’de açıkça “yanlış tanıklık yapmamalısın” der. Bu durumda bir Hristiyan, kapıyı açıp, sarhoş ve elinde pompalı tüfek karşısında bulunan komşusuna, öldürmek için aradığı eşinin, kendilerine ait bodrum katında saklandığını söylemelidir. Aksi halde Tanrı’nın sözlerine açıkça karşı gelmiş olacaklardır!

Açıklama:

Açıkça söyleyeceğim şey, bu kadar kuralcı olmayın olacaktır. İncil’de yazanın doğruluğu/yanlışlığı bir yana, sırf doğru olduğuna inandığınız bir kuralı ihlal etmemek için, birinin ölümüne sebep olmak, kabul edilemezdir. Açıkça bu kişinin yaşamı, sizin yalan söyleyip söylememenize bağlıdır ve çok açıktır ki, öldürmek, yalan söylemekten çok daha kötü, yıkıcı ve affedilemezdir.

Böylesine bir durumda bağlı olduğunuz diğer kurallar, karşınıza çıkan kural ile ortak bir noktada kesişebilir. Bu bir ortak kümedir ve bu ortak kümede, biri diğerinden daha baskın gelebilir. Bu durumda, bir tercih yapmanız gerekecektir. Yapacağınız iki tercihten her ikisi de, bir diğeri için istisna oluşturabilir. Bu yüzden, ne olursa olsun, istisnaların kişinin rasyonalist düşüncesiyle oluşturulabileceğini unutmamak gerekir. Kuralı sorgulayan bir birey olmamız, böylesi bir durumda, kural ihlali yapmayı açıkça daha ahlaklı kılar. (Kural ihlali yapmayı ahlak dışı kabul ettiğinizi varsayıyorum, öyle düşünmeyebilirsiniz de…)

Örnek 2:

Kimse nükleer silah kullanmamalıdır, bu yüzden nükleer reaksiyonların keşfine dair bu makaleyi asla yayınlamamalıyım.

Büyük bir ikilem gibi görünse de, elbette aklı başında insancıl hiç kimse, nükleer silahların varlığını desteklemez. Fakat nükleer füzyonun keşfinin sağladığı getirileri göz ardı etmiş olacaksınız. Hastanelerde kullandığımız, hastalıklı dokunun tespitinde, problemlerin araştırılmasında kullanılan MR, fMRI, PET cihazlarının hiçbirisi olmayacak. Yanlış tanıdan, yanlış tedaviden veya konulamayan tanıdan ötürü her yıl yüz binlerce hatta milyonlarca kişi ölecek. Hasta olan biri, belki de hasta olduğunun hiç farkında olmadan geri dönüşü olmayan bir yola girecek. Çağımızda herkesi korkutan, her yıl milyonlarca kişinin ölümüne sebep olan kanserli dokuların tespiti nasıl yapılacak? Bu sayıyı kaça katlamış olacağız?

Şu anda elimizde bunlar varken dahi ne kadar kişinin hayatını kaybettiğini bir düşünün. Sırf birkaç ruh hastası, nükleer bomba yapıp, insanlığı tehdit edecek diye, daha fazlasını gözden çıkarabilecek misiniz? Bu durum, birine zarar vermemek istediğiniz için cerrah olmamak gibi bir şeydir. Esas tedavi edilmesi gereken, böylesine önemli bir bilimsel keşfi, art niyetli ve yıkıcı amaçları için kullanmak isteyen zavallılardır.

Böylesi önemli durumlarda, istisnaları rasyonalist bir çerçevede değerlendirmek son derece önemlidir. Kişi, durumu tartmalı ve hangisinin doğru olduğuna karar vermelidir. Eğer bir kuralı istisnasız kabul edecek olursanız, bu bir safsata olasılığını barındırır ve örnekteki gibi önemli durumlarda, böyle bir safsatanın ne gibi kötü sonuçlara sebep olabileceğini hep beraber gördük.

Ögetay Kayalı

Kaynaklar
1. Logically Fallacious: An Ultimate Book Of Over 300 Fallacies – Bo Bennett
2. https://www.logicallyfallacious.com/tools/lp/Bo/LogicalFallacies/2/Accident-Fallacy
3. http://www.cancer.gov/about-cancer/understanding/statistics

Ögetay Kayalı

Rasyonalist kurucu, editör ve kıdemli yazar. NASA'nın APOD platformunda görevli olmak üzere, Michigan Tech. Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak Astrofizik üzerine doktora yapmaktadır. Ege Üni. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden birincilikle mezun olduktan sonra bir yıl kozmoloji üzerine yüksek lisans, ardından bir yıl da İzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Merkezinde Moleküler Biyoloji ve Genetik üzerine yüksek lisans yapmıştır.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Back to top button