Kuantum Mekaniği: Heisenberg Belirsizlik İlkesi
Max Born'un asistanı olarak çalışan Werner Heisenberg, 1925'de kuantum mekaniğine yeni bir yaklaşım üzerinde çalışıyordu. Heisenberg, konum ve momentum gibi gözlenebilirleri, matrisler ile temsil ederek halihazırda birçok açıklanmamış kuantum etkisini açıklamayı başarmıştı.
Erwin Schrödinger'indalga fonksiyonuna dayalı kuantum mekaniği kuramı, matematiksel olarak Heisenberg'in matrislere dayalı yaklaşımına denk olsa da, Heisenberg'in yaklaşımından çok önemli bir sonuç doğal olarak çıkarılabilmekteydi.
Bilindiği gibi, iki matrisin -bu matrislere A ve B diyelim- birbirleriyle çarpımının sırası değiştirildiğinde, ortaya çıkan sonuç her zaman birbirine eşit olmak zorunda değildir. Matematiksel olarak bu durumu AB≠BA olarak ifade edebiliriz. Bu eşitliğin sağlanmadığı durumlarda, A ve B matrisleri için geçişli olmayan(noncommutative, komütatif olmayan)matrisler ifadesi kullanılır.
Heisenberg'in oluşturduğu kuantum mekaniği kuramında gözlenebilirler matrislerle temsil edildiğinden, geçişli olmayan matrislerle ifade edilen bir çift değişkene, eşlenik olmayan değişkenler diyoruz. Örneğin konum-momentum çifti için belirsizlik ilkesini aşağıdaki eşitsizlikle ifade edebiliriz.
Yukarıdaki eşitsizlikte, ∆x bahsi geçen parçacığın konum bilgisinde belirsizliği, ∆p aynı parçacığın momentum bilgisindeki belirsizliği ifade etmekte olup, ℏ ise indirgenmiş Planck sabitidir. Eşlenik olmayan değişkenler için belirsizlik ilkesinin matematiksel çıkarımını merak edenler için J.J. Sakurai'nin Modern Kuantum Mekaniği (Modern Quantum Mechanics)2 kitabının ilk bölümüne göz atmalarını öneririm.
Aşılamaz Engel
Heisenberg belirsizlik ilkesine göre, bir parçacığın hem konumu, hem de momentumu hakkında eş zamanlı olarak kesin bilgiye sahip olmamız mümkün değildir. Konum bilgisini kesin olarak elde etmek için daha detaylı deneyler yaptıkça (bu durumu ∆x->0 olarak ifade edebiliriz), parçacığın momentumu hakkındaki bilgimizi giderek kaybederiz (∆p->∞). Günlük algımıza ters gelen bu durumu, D. J. Griffiths'in Kuantum Mekaniğine Giriş (Introduction to Quantum Mechanics)1 kitabında verdiği zekice örnekle açıklayalım.Size yukarıdaki gibi dalga gösterildiğinde, dalgaboyunun ve buna bağlı olarak momentumunun ne olduğunu, dalgaboyuna bakarak söyleyebilirsiniz. Ancak aynı dalganın “nerede” olduğunu sorduğumuzda, bu sorunun bir anlam ifade etmediğini, dalganın tüm uzaya yayıldığını söyleyeceksiniz. Bir anlamda, momentumu belirli olan dalganın konumu belirsiz olacaktır.
Bir diğer durumda ise, birden fazla dalgaboyundaki dalganın süperpozisyonu ile oluşmuş bu dalga paketinin konumu, ∆x kadar bir belirsizlikle de olsa belirlenebiliyorken, süperpozisyonun doğası gereği tek bir momentuma sahip olmayacak, başka bir deyişle bu dalga paketinin momentumu belirsizleşecektir.
Belirsizlik ilkesinin yanlış anlaşılmaya yol açan yorumlarından biri, kuantum sistemlerinin özelliklerinin deneylerimizin kuantum sistemini etkilemesinden ötürü belirsiz olduğudur (kuantum mekaniğinde ölçüm sorunu). Başka bir deyişle, bu yorum, kuantum sistemleri hakkındaki bilgilerimizin belirsizliğinin, deney yöntemlerimizin hassasiyetinden kaynaklandığını öne sürer. Halbuki, Heisenberg belirsizlik ilkesi, doğanın temelinde var olan, deneylerin mükemmeliyetinden bağımsız bir özelliktir.
Elbette bilimin alamet-i farikası, deneylerle test edilebilir oluşudur. Heisenberg belirsizlik ilkesi de, konum momentum ikilisi üzerinden, Anton Zeilinger ve ekibi tarafından, 2001'de deneysel olarak test edilip doğrulanmıştır.4 Deneyde, 900 Kelvin'de hazırlanmış fulleren (C70) molekülleri, önce 10 mikrometrelik bir yarıktan geçirilip, daha sonra genişliği değiştirilebilen ikinci bir kırılım yarığından da geçirildikten sonra, lazerler ve dedektörler yardımıyla, parçacıkların momentum bilgilerindeki belirsizlik ölçülüyor ve karşımıza belirsizlik prensibiyle mükemmel uyumlu bir sonuç çıkıyor:
Peki belirsizlik ilkesinin etkilerini günlük hayatımızda neden göremiyoruz? Sonuç olarak bir arabanın hem pozisyonunu hem de momentumunu ölçebiliyoruz, ya da en azından öyle düşünüyoruz, değil mi? Bunun sebebi ilk eşitsizliğin sağ tarafında bulunan ℏ'ın çok küçük bir sayı, yaklaşık 10-34 joule-saniye, olmasından kaynaklanıyor. Bu noktada, George Gamow'un “Mr. Tompkins in Wonderland” kitabındaki örnekle açıklayabiliriz.
Bay Tompkins, kuantum dünyasını anlamak isteyen ama bir türlü bunu hayal edemeyen meraklı bir kişidir. Rüyasında bir profesörle tanışır ve profesör belirsizlik ilkesini daha iyi anlatabilmek için ℏ'ı 1 joule-saniye yapmayı teklif eder. Daha sonra 1 kg'lık bir bilardo topu alır ve bu topu bir üçgenin içine koymayı teklif eder. Bu öyle bir üçgen olsun ki, topun pozisyonu hakkındaki belirsizliğimiz ∆x ~ 0.33 metre olsun. Bu durumda belirsizlik ilkesi gereğince, bilardo topunun hızındaki belirsizliğin, en az 3 metre/saniye olması gerekiyor. Yani üçgenin içine hapsettiğimiz topun hiç durmadan hareket etmesi gerekiyor. Tekrar etmekte fayda var ki, her ne kadar günlük algılarımıza ters olsa da, topu durdurabilmek fiziksel olarak mümkün değil. İşte bu aşılamaz engel, aslında bir engel değil, evrenin ve doğanın muhteşem bir özelliğidir.
Ahmet Mert Bozkurt
Referanslar
1. J. J. Sakurai, J. Napolitano "Modern Quantum Mechanics", Addison-Wesley, (2011).
2. D. J. Griffiths, "Introduction to Quantum Mechanics", Pearson Prentice Hall, (2005).
3. Kullanılan figür <https://www.electrical4u.com/heisenberg-uncertainty-principle/> sitesinden alınmıştır.
4. O. Nairz, M. Arndt, A. Zeilinger (2001), <https://arxiv.org/pdf/quant-ph/0105061.pdf>
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2024 03:59:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12619
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.